Bakan Fidan: Kıbrıs iki devletli çözüm yolunda ilerlemeli

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Lefkoşa’da görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Fidan, uluslararası ortamda herkesin mevcut gerçekliğin yasallaştırılması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu belirterek, bunun Doğu Timor’da, Güney Sudan’da olduğunu, Kıbrıs’ta da olabileceğini söyledi.

İki kesim arasında 1974’ten bu yana herhangi bir kan veya savaş yaşanmadığını, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) ekonomi, yatırım ve turizm alanlarında ilerleme kaydettiğini belirten Fidan, herhangi bir savaş tehdidinin veya Terörün olduğunu ve KKTC’nin yoluna barış içinde devam ettiğini.

Bunun daha yapısal hale getirilebileceğini kaydeden Fidan, uluslararası toplumun bunu neden görmezden geldiğini sorguladı.

Asıl çağrısını Kıbrıs Rum yönetiminin vatandaşlarına ve siyasi liderlerine yapmak istediğini vurgulayan Fidan, şöyle konuştu: “Kıbrıs adasını sonsuza kadar daha modern, gelişmiş, barışçıl ve güvenli kılmak istiyorlarsa bu konuda cesur olmalılar. Bu tür çözümlerin uygulanmasını memnuniyetle karşılıyorum.” “Sizi cesur olmaya davet ediyorum.” dedi.

Fidan, bu konuda sağduyulu insanların ellerinden geleni yapacağına inandığını belirterek, iki devletli çözümden sonra adanın her iki tarafta yetki ve inisiyatif sahibi siyasilerinin birleşerek adayı çok daha ileriye taşımak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Yunanistan ile Türkiye arasındaki olumlu siyasi atmosferin adaya da yansımasını istediklerini kaydeden Fidan, şöyle konuştu: “Yunanistan, Türkiye, KKTC ve Rum yönetiminin bir araya gelerek bölgemizde daha iyi bir gelecek inşa etmesi mümkündür.” dedi.

Bu formülü hayata geçirmek için geçmişi kaybettiklerini ancak geleceği kaybetmemeleri gerektiğini belirten Fidan, şöyle konuştu: “Dört kesimden birleşelim, bölgemizde hem Ege’de hem de Akdeniz’de barışçıl bir geleceği hep birlikte inşa edelim. Bu sadece halkımızın değil, bölgenin de yararına olacaktır.” “Aynı zamanda muazzam bir refah ve barış da getirecek.” dedi.

“Tarihi yolculuk durdurulamaz”

Fidan, bazı yerlerde nihai çözüme varmadan iki kesimin ortak ilgi alanlarını değerlendirebileceğine inandığını vurgulayarak, enerji ve ekonomi konusunda iki sivil toplumun kuzeyi ve güneyiyle bir araya gelerek atabilecekleri adımların bulunduğunu söyledi. .

Fidan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Radikal konumlar, ötekileştirmeler, baskılar, her türlü uluslararası izolasyona yönelik girişimler, zaman zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti lehine küçük sorunlar alıyorum; birinin gümrükten geçmesi, uçma yasağı, “üniversiteyle ilgili sorunlar, ticaretle ilgili sorunlar, iş adamlarının tutuklanması vb. Bu tarihi yolculuğa bunlar engel olmayacaktır” dedi.

Fidan, bunların yerine inisiyatif sahibi liderlerin büyük resme bakıp bu adada birlik ve beraberlikten nasıl daha fazla refah ve barış getireceğine odaklanması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bunu düşünecek kadar vizyoner ve cesur insanlar var. ve ileri mi götürelim? Bekleyip göreceğiz” dedi.

Fidan, KKTC ziyaretinden duyduğu memnuniyetin altını çizerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en içten selamlarını ve iyi dileklerini KKTC halkına ilettiğini söyledi.

Kıbrıslı Türklerin 50 yıldır maruz kaldığı tecridin “neredeyse sessiz bir insanlığa karşı suça dönüştüğünü” belirten Fidan, şöyle konuştu: “Maalesef toplumun gözü önünde yaşanan bu insanlığa karşı suçun sessiz ortakları da var. Birçoğu bilerek ya da bilmeyerek bunu yapıyor. Biz de Türkiye olarak “KKTC Cumhuriyeti’nin bu izolasyondan daha az etkilenmesi için elimizden geleni yapıyoruz.”

Bu çabanın bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin tüm kurumlarıyla KKTC ile başta tarım, ekonomi, ulaştırma, enerji ve telekomünikasyon alanlarında olmak üzere iş birliğini artırmaya devam edeceğini belirtti.

Bu konuda “en ufak bir tereddütün olmadığını” vurgulayan Fidan, adada son 50 yıldır gerçeğin “iki ayrı toplumun, iki ayrı kesim halinde kendilerini yönettiği” gerçeği olduğunu anımsattı.

Fidan, bu gerçeğin artık yasal hale gelmesinin önemine dikkat çekerek, adanın iki devletli çözüm yolunda ilerlemesi gerektiğini söyledi.

2 devletli çözümün önemi

“Mevcut gerçeği göz ardı ederek, 50 yıl önceki statükoyu bugün bile kabul etmedikleri bir çözüm formülüyle masaya getirmek, buradan Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya çalışmak gerçekten zaman kaybıdır.” Değerlendirmesini yapan Fidan, konuştuğu muhatapların da bunu bildiğini söyledi.

Ada’da iki devletli çözümün, tescilinin önemini herkesin gördüğünü ve bundan başka seçeneğin olmadığını vurgulayan Fidan, diğer yöntemlerin de samimi olarak denendiğini ancak başarılı olunmadığını ifade etti.

Yeni bir gerçekliğin ortaya çıktığını vurgulayan Fidan, gerçeklerle bağdaşmayan zorlayıcı bir yöntemin uygulanmaya çalışılmasının sistem ve uluslararası hukuk açısından olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Adayı “Allah’ın bahşettiği bir cennet” olarak nitelendiren Fidan, iki devletli çözüm olması halinde adanın enerji, ekonomi ve turizm kalkınmasında büyük bir adım atacağının kesin olduğunu kaydetti.

Birbirine güvenen, birbirinin egemenliğine, sınırlarına ve güvenliğine saygı duyan adanın iki devletinin çok daha olumlu etkileri olabileceğine, ekonomik gelişmeye, barışa, istikrara ve kalkınmaya büyük katkı sağlama potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyoruz. Bölge ve ötesinin farklı iş birliği modelleriyle tek çatı altında bir araya geldiğini ifade eden Fidan, şöyle konuştu:

“Ama bunu görmezden gelen, dile getirmeye bile cesaret edemeyenler var çünkü herkesin kendi iç siyasi kaygıları var. Buradaki siyasetçilerin kendi siyasi tartışma alanları var. Rum tarafındaki siyasetçilerin de kendi tartışma alanları var. Herkes kendi kurallarını çiğnemeden, mümkün olduğu kadar güvenli bölgede kalarak, risk almadan siyaset yapabilir.” “Yolunuza devam edin, bu adaya bir çözüm getirelim mi?”.

“KKTC ile dayanışmamız artarak devam edecek”

Fidan, adanın iki devletli çözüm yolunda yoluna devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

Bunun bölgeye, bölge halkına ve küresel barışa sağlayacağı katkı inanılmaz derecede büyük olacaktır. Dolayısıyla uluslararası toplumu bu konuda tavır almaya ve desteklemeye çağırıyoruz. Bunun alternatifi ise pratikte mümkün değil, tek yol. Çözüm, Kıbrıslı Türklerin karşı tarafa göre azınlıkta olmasıdır.” “Başka çözüm modellerini empoze etme olasılıklarının hiçbir yere varmadığını herkes biliyor.”

Fidan, KKTC Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki dayanışmanın artarak devam edeceğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) bu konudaki iradesi ortadadır. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. uluslararası diplomaside ve konuyu barışçıl yöntemlerle daha yapıcı bir şekilde ilerletmek.” ” dedi.

Adada iki devletli çözümden “emin” olduğunu belirten Fidan, şöyle devam etti:

“Önerdiğimiz bir konunun başka yerlerinde var olan sorunlardan farklı olarak, uluslararası ilişkilerde şimdi isimlendirmek istemediğim başka coğrafyalar da var, burada yaptığımız öneriyle sahadaki mevcut bir gerçekliği değiştirmeyi amaçlamıyoruz. Şu ana kadar çözülen tüm barış anlaşmaları sahadaki realiteyle aşağı yukarı aynı. Ya da bunu bu şekilde değiştirdiler. Bizim teklifimiz Kıbrıs’la arasındaki farkın ne olacağıdır. ve çözüme ulaşıldığında mevcut durumu iki duruma ulaştığı gün günlük hayat aynı mı olacak? Bundan sonra da aynı şekilde devam edecek. Ayrıca konuyu iyi anlatırsak, uluslararası toplum, Rum tarafı ve Yunanistan ile yapıcı ilişkiler geliştirirsek, adada daha fazla kalkınmanın, daha fazla refahın önünü açmış olacağız. “Hem siyasetin hem de halkın bu fikre alışacağını düşünüyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir