- Bryan Lufkin
- BBC Worklife
bir saat ilkin

Kaynak, Getty Images
Pek çoğumuz kirasını ödemekte zorluk çeken yada başka bir gereksinim duyan bir akrabamıza ya da arkadaşımıza para vermişizdir. Sadece sevdiklerine borç vermek kimi zaman sıkıntılı durumlar yaratabiliyor.
Bilhassa de aynı şahıs her ay kirasını ödemenizi bekliyor, ya da onu zor durumdan kurtardığınız halde borcunu ödemekten asla söz etmiyorsa.
Zor dönemlerde yardım için akraba ya da arkadaşlarının kapısını çalan oldukça. ABD Merkez Bankası’nın bir araştırmasında, “derhal ödeyemeyeceğiniz 400 dolarlık bir harcama çıkarsa ne yaparsınız” sorusuna verilen cevaplar içinde ikinci sırada aileden yada arkadaşlardan ödünç almak çıktı.
İlk tercih ise parayı kredi kartı ile ödemekti.
Genel anlamda borç verdiğimiz kişiler yakınlarımız olmasına rağmen, içine para giren ilişkiler zorlaşabiliyor.
Uzmanlara bakılırsa, paradan konuşmak toplumsal tabularla çeliştiği şeklinde, bir ilişkideki güç dengesini de değiştiriyor ve her iki tarafın da, utanç ve hiddet şeklinde duygulara kapılmasına niçin olabiliyor.
Bu şekilde bir durumdan kurtulmak zor olabilir, sadece düşüncelerinizi ve beklentilerinizi açıkça ifade etmek, zor gününde bir dosta yardım ederken sıkıntılı durumlardan kaçınmanızı sağlayabilir.
İlişkileri değiştiren bir tabu
ABD’nin Pensilvanya eyaletinde psikolog ve mali mevzularda terapist olan Maggie Baker, “Para pek çokları için hala rahatça konuşulamayacak mahrem bir mevzu” diyor.
Baker, insanların sık sık paradan söz edebildiklerini, sadece kimsenin birbirine mali durumunu soramadığını belirtiyor. Bir başka deyişle, ne kadar paranız olduğu, ya da olmadığı söyleşi mevzusu olmuyor.
Wisconsin Üniversitesi’ndeki Mali Güvenlik Merkezi’nin Direktörü Profesör J. Michael Collins, paranın konuşulması tabu olan bir mevzu bulunduğunu söylüyor. Bu tabu, ilişkileri karmaşık hale getiriyor.
“Bankaya gidip kredi alsam, geri ödeyip ödeyemeyeceğimi bilirler. Ona bakılırsa bir sözleşme yapılır, o sözleşmede ödemezsem neler olacağı yazar: maaşımı haczederler ya da otomobilimi geri alırlar. Eşe dosta borç verdiğinizde bunların hiçbiri olmaz” diyor Collins.
Mesele, akraba ve dostlara borç verdiğinizde, aranızda sağlam bir antak kalma olmaması, arkasını takip edememeniz ve karşınızdakini görevli tutamamanız.
Birine borç vermek, ilişkinizin şeklini de tamamen değiştiriyor.
Psikolog Maggie Baker, “Bilincinde olsalar da olmasalar da kendilerini size borçlu hissederler ve ansızın, güç sizin elinize geçer” diyor.
Bu da, ilişkideki rolünüzü değiştiriyor. Nebraska’daki Creighton Üniversitesi’nde doçent ve mali mevzularda uzman psikolog olan Brad Klontz, “Bir tek bir dost yada akraba olmaktan çıkar, kredi veren bir işyar haline gelirsiniz” diyor.
Parayı veren şahıs için ek olarak büyük bir belirsizlik söz mevzusu. Zira birine ne kadar yakın olursanız olun, para mevzusundaki huylarını bilmeyebilirsiniz.
Hakikaten de uzmanlar, bir çok vakit borçların ödenmediğini söylüyorlar. Maggie Baker, her 10 seferden 9’unda sıkıntıda olan kişinin borcunu ödemediğini belirtiyor.
Brad Klontz da bu görüşe katılıyor ve paranızı geri almama ihtimalini başından kabul etmeniz icap ettiğini vurguluyor.
Klontz, “Genel anlamda borç alan şahıs, size değil, öteki faturalarını ödemeye ve harcamalarını kapatmaya öncelik veriyor. Ondan sonrasında bile, bir şey demezseniz, mali açıdan oldukça rahat olduğunuzu ve parayı geri almazsanız umurunuzda olamayacağını varsayıyorlar” diyor.
“Sonrasında genel anlamda sizden kaçmaya başlıyorlar, siz de güceniyorsunuz. Kullanıldığınızı, size saygı gösterilmediğini düşünmeye başlıyorsunuz” diye de ekliyor:
“Fazlaca mühim bir karar bu. Zira borç verirseniz, ilişkiniz bozulabilir. Borç vermezseniz de o şekilde. Size kızabilir, zor günlerinde yanlarında olmadığınızı düşünebilirler.”

Kaynak, Getty Images
Planlama niçin mühim?
Uzmanlar açık ve net bir geri ödeme planı olmadan bu şekilde bir duruma girerseniz, geri tepme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde. Klontz, “bu tam da, kırgınlık yaratmanın yolu” diyor.
Doğal arada sırada yiyecek yada içki parasını ödeyerek bir arkadaşınıza ya da akrabanıza destek olmaya çalışmak, belirli bir miktar borç vermekten değişik. Arkadaşların birbirini kollaması esasen düzgüsel. Sadece bu bir beklenti haline gelirse o vakit problem oluyor.
Collins’e bakılırsa, “işte o vakit tamamen açık konuşmanız gerekiyor”:
“En başından ‘Seninle dışarı çıkmaya memnun olurum, fakat bu sefer senin hesabını ödemeyeceğim’ demelisiniz.”
Baker da, daha büyük miktarlardaki borçlar için en mühim şeyin, kendinize bu mevzuda vakit tanımak, eşinize, ailenize, yada mali konulardaki kararlarınızı ortak aldığınız kişilere danışmak bulunduğunu söylüyor.
Profesör Collins, borç verdiğiniz kişiyle aranızda yazılı bir antak kalma olmasa bile, son ödeme zamanı belirli olan bir ödeme planı yapmanızı tavsiye ediyor.
Mesela diyelim ki birinin kirasının yarısı olan 500 doları siz veriyorsanız, “Maaşını ayın 15’inde alıyorsun, ayın 17’sinde 500 doları iade etmeye ne dersin? Ya da 250 dolarlık iki taksit yapmak istersen, ayın 15’inde ilk taksiti, 30’unda da ikinci taksiti ödeyebilirsin” kabul edebilirsiniz.
Collins, “İşte bu kadar kati konuşun” diyor.
Baker da, “Bu bazılarına oldukça katı görünebilir, fakat ben olsam bir sözleşme imzalatırım” diyor:
“Mümkün olmasıyla birlikte net koşullar koyun, hatta eş-dost indirimi yaparak, banka kadar olmasa da, borcu faiziyle geri alma konusunu değerlendirin. Bunlardan tümüyle kaçınmak isterseniz de bir bankaya gitmek daha iyi olabilir.”
“Onlara iyice düşünme fırsatı tanıyın: Hakikaten bu parayı sizden mi almak istiyorlar, yoksa hiçbir şeyin kişisel olmadığı ve ilişkinizi tehlikeye atmayacağı bir bankaya gitmeleri daha mı iyi?”
Aranızdaki ilişki iyi mi olursa olsun, dostunuz geçmişte para mevzusunda sorunlu davranışlar sergilemişse, uzak durun.
Klontz, mali açıdan sağduyulu değillerse ve parayı hep yanlış kullanıyorlarsa, yapacağınız yardımın onlara faydadan oldukça zarar verebileceğini söylüyor.
Genel kurallar yok
Uzmanlar her şeye karşın, genelleme yapılamayacağını vurguluyor. Beraberce ilişkimiz değişik olduğu şeklinde, onların içinde bulundukları koşullar da değişik. Borçların bir çok geri ödenmese de kimi zaman en doğrusu bunu borç olarak değil, armağan şeklinde düşünmek.
Psikolog Maggie Baker, normalde görevli davranan ve bir işi olan bir kişinin başına ansızın bir yıkım gelirse, mesela acil bir hastalık ortaya çıkar, evi yanar yada benzeri bir şey olur da desteğe gereksinim duyarsa, “geri ödemesini beklemeden parayı veririm” diyor.
Doğrusu zor zamanları atlatmamıza destek olan da esasen toplumsal çevremiz, arkadaşlarımız, ailemiz, komşularımız, dini destek gruplarımız ve iş arkadaşlarımız. Collins, “çoğumuz bu ağlar yardımıyla ayakta duruyoruz” diyor. Sadece beklentileri açıkça konuşmak gerekiyor.
En başından isteklerinizi ortaya koyar, para vermeyi isteyip istemediğinizi, parayı ne vakit ve iyi mi geri alacağınızı söylerseniz, hakikaten de ilişkinizi bozmadan arkadaşınıza yardım edebilirsiniz.
Collins “Yakın bir birlikteliğin içine para girerse dürüst olun. Para konuşmama tabusunu aşmanız gerek” diyor.
Yoruma kapalı.