Satranç şampiyonu Magnus Carlsen, kendisini yenen rakibi Hans Niemann’ı ‘hile yapmakla’ suçladı

Dünya satranç şampiyonu Magnus Carlsen, bu ay başlangıcında kendisini yenen 19 yaşındaki rakibi Hans Niemann’ı ilk kez açıkça isim vererek hile yapmakla suçladı.

Carlsen, daha ilkin buna dair imalarda bulunmuş sadece açık bir suçlama yapmamıştı.

Niemann’ın “hile yaptığını düşündüğünü” belirten Carlsen, buna dair bir kanıt ise göstermedi.

Carlsen, yapmış olduğu açıklamada “Niemann’ın itiraf ettiğinden daha çok ve daha kısa sürede hile yaptığına inanıyorum” dedi.

12 ve 16 yaşlarında web ortamında satranç oynarken hile yaptığını daha ilkin kabul eden Niemann ise, satranç tahtasında hile yapmış olduğu iddialarını reddediyor.

Niemann, Carlsen’ı “kariyerini mahvetmeye çalışmakla” suçladı.

Niemann, satranç tahtası önünde hiçbir vakit hile yapmadığını; bunu kanıtlamak için çıplak olarak oynamaya da hazır bulunduğunu söylüyor.

Hile iddiaları bu ayın başlangıcında başladı.

Bazılarının “tüm zamanların en iyi satranç oyuncusu” olarak kabul etmiş olduğu ve 53 klasik satranç maçında arka arkaya yengi alan Carlsen, Sinquefield Kupası’nda Niemann’a yenildi.

Bunun üstüne Carlsen, hemen hemen altı tur daha olmasına karşın turnuvadan çekildi.

Çekilme sebebine dair ise hiçbir izahat yapmayan Carlsen, bir süre sonrasında futbol teknik direktörü José Mourinho’nun “Konuşursam başım belaya girer” söylediği bir videosunu paylaştı. 

İki oyuncu geçen hafta online bir turnuvada tekrardan karşı karşıya vardığında, Carlsen tek bir hamle yaptıktan sonrasında çekildi. Bu, Niemann’ın katılımına gösterdiği bir tepkiydi. Sadece sonrasında turnuvaya devam eden Carlson, bir kez daha kazanmıştır. Arkasından, kısa süre içinde bir izahat yapacağını söylemiş oldu ve “Satrançta hile mevzu ciddi bir halde ele alınmalı” dedi.

Pazartesi günü geç saatlerde de beklenen açıklamayı yapmış oldu. “Büyük hayal kırıklığına uğradım. En iyi organizasyonlarda en üst düzeyde satranç oynamaya devam etmek isterim” ifadelerini kullanan Carlsen, şu şekilde devam etti:

“Satrançta hile oldukca büyük bir vaka ve oyuna varoluşsal bir tehdit. Satranç organizatörleri ve oldukca sevdiğimiz bu oyunun kutsallığını önemseyen her insanın, güvenlik önlemlerini artırmayı ve satranç tahtası önünde hile önleme yöntemlerini geliştirmeyi ciddi şekilde düşünmesi gerektiğine inanıyorum.

“Bence Niemann kamuoyu önünde kabul ettiğinden daha çok – ve daha kısa sürede – hile yapmış oldu.”

Carlsen, Niemann’ın son yıllarda asla beklenmeyen ve alışılmışın haricinde yapmış olduğu ilerlemeden de kuşku ettiğini söylemiş oldu.

Sinquefield Kupası’nda oynadıkları oyun esnasında Niemann’ın “gerilmiş olmadığını ve tamamen oyuna odaklanmadığını” fark ettiğini belirten Carlsen, “yalnız birkaç oyuncunun başarabileceği şekilde taşları hareket ettirdiğini” söylemiş oldu:

“Hile mevzusunda bir şey yapmalıyız. Benim açımdan bakınca; ben geçmişte onlarca defa hile yapmış biriyle oynamak istemiyorum. Şundan dolayı gelecekte bu insanların ne yapabileceğini bilmiyorum.”

Carlsen, aslen söyleyecek daha çok şeyi bulunduğunu fakat “Niemann’ın açık izni olmadan bu tarz şeyleri söyleyemeyeceğini” belirtti:

“Bugüne dek yalnız yaptıklarımla konuşmuş oldum; ve yaptıklarım Niemann’la satranç oynamak istemediğini açıkça ortaya koydu.”

BBC, Niemann’ın temsilcileriyle iletişime geçerek bu açıklamalarla ilgili yorum talebinde bulunmuş oldu.

Bu ayın başlangıcında skandal ilk patlak verdiğinde Niemann, oldukca sert bir izahat yaparak iddiaları reddetmiş ve Carlsen ve diğerlerini “kariyerini mahvetmeye çalışmakla” suçlamıştı:

“Eğer tamamen çıplak şekilde oynamamı isterlerse bunu da yaparım. Umurumda değil şundan dolayı ben temiz olduğumu biliyorum.

“Hiçbir elektronik akımın olmadığı kapalı bir kutuda oynamamı isterlerse de umurumda değil. Kazanmak için buradayım ve ne olursa olsun hedefim bu.”

Dünya şampiyonasında finale kalan tek İngiliz satranç oyuncusu olan Nigel Short, geçen hafta BBC’ye “hileli oyun iddialarıyla ilgili şüpheleri bulunduğunu; Niemann’ın Carlson’la oynarken hile yaptığına dair hiçbir kanıtın olmadığını” söylemişti:

“Kanıt ve herhangi bir net açıklamanın olmadığı bu durumda işlerin bu şekilde devam etmesi bence oldukca talihsiz.”