Irkçı terör saldırısında hayatlarını kaybeden Türklerin yakınlarından Alman hükümetine çağrı

Olayla ilgili tüm soruların cevapsız kaldığını vurgulayan Saraçoğlu, şöyle devam etti: “Çok sözler verildi, çok konuşuldu ama kimse bir sonuca varamadı. Soruların çoğu açık ama kimse cevaplayamıyor. Cevap duymak istemiyoruz.Şu ana kadar hiçbir soruya cevap alamadık.(Yetkililere ricamız)Bu katilin neden her şeyi planladığını açıklayalım, her şey biliniyordu.Burada bulunan polisin görevleri , o akşam ne oldu, neden (katilin) ​​evine geç gittiler, çünkü acil durum telefonuna cevap verilmedi, çünkü bu adam akıl hastası olduğu halde elinden alınmadı, öyle de oldu.” Bu kadar çok insanın öldürülmesiyle ilgili sorular yanıtsız kaldı.”

Irkçı katilin babası Hans Gerd Rathjen’in savcılığa dilekçe yazarak oğlunun işlediği cinayetlerde kullandığı silah ve mermileri istediğini hatırlatan Saraçoğlu, “Bu adamın silah ve mermilerinin istendiğini düşünüyorum. …Adam mutlu, yani onurlu.Onları kendine bir hatıra olarak saklayacaktır, eminim.” Adam bir köpekle dolaşıyor. Ben burada yaşamıyorum ama burada yaşayan aileler bundan rahatsız olduklarını söylüyor. Her zaman korku ve endişe vardır. Silah kanunu değişti. Almanya’da artık birçok insanın elinde silah var.” dedi.

Saraçoğlu, “Ağabeyim en çok ev alıp aile kurmak istiyordu. Birlikte hedeflerimiz vardı, sürekli telefonda görüşüp birbirimize danışıyorduk. Ondan önce maddi manevi hiçbir sıkıntımız yoktu. bizimki ve sorunlar ahlaki başladı”. ifadesini kullandı.

Almanya’da yaşayan Türklerin her zaman yaşadıkları ülkenin kanunlarına uyduklarına vurgu yapan Saraçoğlu, “Türklerin bu ülkede bir derdi yok. Sorun varsa kanun var, polis var, mahkeme var. öyle değerlendiriliyor ama eline silah alıyorsun diyorsun ki “hayır sen yabancısın. Hayır, sen Türksün, Müslümansın, seni öldürmeye geldim… Bu barbarlıktır” dedi.

“Oğlumu çok özledim”

Kazada hayatını kaybeden Sedat Gürbüz’ün babası Selahattin Gürbüz de AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun 30 yaşına gelmeden ırkçı bir katil tarafından yaşamdan alındığını ve çok şey kaçırdığını söyledi. Gürbüz, “Oğlum her şeyi ve yaşamayı severdi. Daha yaşı 30’a bile gelmemişti. Bana hep nasıl olduğumu sorardı.” dedi.

Dönemin Başbakanı Angela Merkel’in söz vermesine rağmen olayın üzerinden 3 yıl geçtiğini vurgulayan Gürbüz, “Bunların hepsi politika.

NE OLDU?

19 Şubat 2020 gecesi Hanau kentinde iki kafeye düzenlenen ırkçı terör saldırısında 4’ü Türk 9 kişi hayatını kaybetti. Özel Harekat Timi’nin operasyonunda saldırıyı gerçekleştiren 43 yaşındaki ırkçı terörist Tobias Rathjen ve 72 yaşındaki annesi evlerinde ölü bulundu. Saldırgan Rathjen’in av sertifikası olduğu ve arkasında bir mektup ve video bıraktığı kaydedildi.

Saldırıyla ilgili olarak Şansölye Angela Merkel, “Irkçılık zehirdir, nefret zehirdir ve bu zehir toplumumuzda var” dedi. kelimeleri kullanmıştı

Federal savcılık tarafından Aralık 2021’de yapılan açıklamada, saldırıya ilişkin soruşturmada diğer kişilerin suç ortağı, azmettirici veya yardımcı olduklarına dair yeterli delil bulunmadığı veya yazarın bir sırdaşı vardı.

Yoruma kapalı.