İngiltere’de ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve enerji ile sağlık krizleri yeni başbakanı bekleyebilir mi?

Kaynak, Getty Images
19 dakika ilkin
İngiltere’de iktidardaki Tutucu Parti’de liderlik yarışı devam ederken geçtiğimiz hafta Merkez Bankası, 2008’den bu yana en ciddi ekonomik durgunluğu öngördü. Hayat pahalılığının toplumu gitgide daha çok etkilediği ve sağlık sisteminin “çöküşün eşiğine” geldiği bu zamanda İşçi Partisi milletvekilleri Boris Johnson hükümetini görevlerine yerine getirmemekle suçluyor.
Tutucu Parti lideri ve başbakan adayları eski Maliye Bakanı Rishi Sunak ve Dışişleri Bakanı Liz Truss arasındaki tercih, partinin 160 binden fazla üyesi tarafınca yapılacak ve seçimin galibi 5 Eylül’de açıklanacak.
Sadece İngiltere’de son haftalarda art arda kriz çanları çalıyor, bakanlar seçim sürecinin hızlandırılması çağrısında bulunuyor.
Başbakan Boris Johnson ise son haftalarında bu krizlere yönelik yeni bir emek verme başlatmayacağını ve yeni başbakanın göreve gelmesi için beklendiğini söylüyor.
Bakanlıklar çalışmalarını erteliyor
Haziran ayında senelik enflasyonun yüzde 9,4’e yükselmesinin arkasından Merkez Bankası geçen hafta siyaset faizini 50 baz puanlık artışla 1,75’e yükseltti.
Bunun üstüne ekonomistler son 27 senenin en büyük faiz artırımı ve 2008’den bu yana en yüksek faiz oranıyla karşı karşıya olan ülkenin son 30 senenin en derin ve en uzun ekonomik durgunluğuna doğru ilerlediğini söylemiş oldu. Karşıcılık partileri hükümete bir an ilkin insanlara destek olma çağrısı yapmış oldu.
Sadece Guardian gazetesinin haberine bakılırsa hükümete bağlı bakanlıkların yarısından fazlasında meydana getirilen emekler geciktiriliyor, mevzuatta yapılacak mühim değişimler ise sonbahara erteleniyor.

Kaynak, Getty Images
İşçi Partisi, Eylül’e kadar başbakanlık görevinde devam eden ve düne kadar iki haftalık tatile çıkan Boris Johnson’ı böylesine bir kriz döneminde işini yapmamakla suçluyor ve hükümetin ekonomide “kontrolü kaybettiğini” söylüyor.
Guardian, İngiltere’de kumar bağımlılığı, evlatların internette güvenliği ve enerji alanlarında yapılacak mühim değişikliklerin şimdilik askıya alındığını bildiriyor.
Hayat pahalılığı toplumun her kesimini etkiliyor
İngiltere’de İşletme, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Kwasi Kwarteng geçtiğimiz günlerde hayat pahalılığıyla savaşım kapsamında meydana getirilen çalışmaların yeni başbakan seçilene kadar ertelendiğini bildirdi.
Toplumun birçok kesiminin günlük yaşamına tesir eden hayat pahalılığı son aylarda insanları zor seçimlere sürüklüyor.
Meydana getirilen bir araştırmaya bakılırsa Nisan ayında 2 milyondan fazla erişkin ayın bir gününü maliyetini karşılayamadıkları için yiyecek yemeden geçirdi.
Temmuz ayında ise artan besin tutarları sebebiyle ülkedeki bazı okulların yiyecek öğünlerinde et yemeklerinin artık verilmeyeceği bildirildi.
Bu sırada ülke çapında yiyecek yardımı almak için besin bankalarına başvuranların sayısının da yükseldiği aktarıldı.
Öteki taraftan, İngiltere dahil birçok ülkede enerji tutarları da hızla yükseliyor, uzmanlar dünyanın ilk büyük küresel enerji krizine girdiğini söylüyor. İngiltere’de kış aylarında enerji faturalarının senelik 3 bin 600 sterlini aşması umut ediliyor.
Karşıcılık partileri, bu sırada üstün dereceli seviyede kâr eden enerji şirketlerine ek vergilendirme uygulanmasını öneriyor. Sadece liderlik yarışmasında önde görünen Liz Truss, bu şekilde bir siyaset izlemeyeceğini söylüyor.
Sağlık sistemi krizin eşiğinde
Temmuz ayında göreve gelen İngiltere Sağlık Bakanı Steve Barclay, Daily Telegraph gazetesine yapmış olduğu açıklamada, Ulusal Sağlık Hizmetleri’nde (NHS) kış aylarında bir kriz yaşanmaması için oldukça ciddi emekler yapılması icap ettiğini ve bu çalışmaların yeni bir başbakanın göreve gelmesini bekleyemeyeceğini açıkladı.
Barclay, kış döneminde Covid-19’un ve grip salgınının tekrardan yayılması durumunda hastanelerin oldukça büyük zorluklar yaşayabileceğini belirtti.
NHS’te ortalama 110 bin kişilik çalışan açığı bulunduğunu söyleyen Sağlık Bakanı, bu kapsamda “en fena durum senaryosuna” bir an ilkin hazırlık yapılması icap ettiğini altını çizdi.

Kaynak, PA Media
İşçiler greve çıkmaya devam ediyor
Öteki taraftan son aylarda enflasyonun altında zam teklif edilmesine tepki gösteren kamu ve {özel sektör} işçilerinin sayısı artıyor.
Haziran’da demir yolu işçileriyle başlamış olan süreç, Temmuz ayında telekomünikasyon sektörüyle devam etti. BT ve Openreach adlı şirketlerdeki ortalama 40 bin işçi greve çıktı.
Enflasyonda 1982’den bu yana yaşanmış olan en büyük artışa karşın bu yıl Mart–Mayıs içinde averaj {özel sektör} çalışanlarının maaşlarına yüzde 7,2, kamu sektörü çalışanlarının maaşlarına ise yalnızca yüzde 1,5 zam yapılmış oldu.
Bu, kayıtların ilk tutulduğu 2001 yılından bu yana kamu sektörü çalışanlarının gerçek maaşlarındaki en büyük düşüş olarak kayıtlara geçti.
İngiltere’de ortalama 5,5 milyon üyeye haiz 48 sendikayı temsil eden Sendikalar Kongresi (TUC), “Çalışanlarına adil bir oranda zam yapılmasını ve tüm çalışanlara saatlik minimum 15 sterlinlik asgari ücret verilmesini” talep etti.

Kaynak, Getty Images
Ulaşım ve telekomünikasyon çalışanlarının yanı sıra itfaiyeciler, doktorlar, hemşireler, öğretmenler, postane işçileri, havalimanı çalışanlar, yüksek tahsil görevlileri ve avukatlar da gelecek aylarda işbırakımı yapabileceğini duyuran emek verme kollarından yalnız bazıları.
İngiltere’nin en büyük ticari limanı olan Felixstowe’daki işçilerin de 21 Ağustos’tan itibaren 8 günlük bir işbırakımı yapması umut ediliyor.
Yoruma kapalı.