
Kaynak, Getty Images
bir saat ilkin
Yusuf Özkan
BBC Türkçe, Lahey
Hollanda Yüksek Mahkeme Başsavcısı, akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan savunmasız bayanların mahkeme tarafınca zorla doğum kontrolüne doğal olarak tutulmasının insan haklarına aykırı bulunduğunu deklare etti.
Hollanda’da 2 yıl ilkin çıkarılan Zorunlu Akıl Sağlığı Yasası uyarınca, ciddi psikiyatrik sorunları ve zihinsel engeli bulunan kadınlara, doğacak çocuklarına bakamayacakları nedeni öne sürülerek zorunlu doğum kontrolü uygulanıyor.
Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana minimum 6 kadının, rahim içi vasıta yada doğum denetim iğnesi kanalıyla hamile kalması mahkemeler tarafınca engellendi.
Zorunlu Akıl Sağlığı Yasası kapsamında zorunlu doğum kontrolüne doğal olarak tutulan ilk hanım, 4 evladı nezaret altına alınan bir şizofreni hastasıydı.
Mahkeme, yine çocuğundan ayrılmanın, hasta hanım için acı verici ve zararı olan olacağı nedeni öne sürülerek zorunlu doğum kontrolü uygulanmasına karar verdi.
Sadece bazı hakimlerin, zorunlu doğum kontrolü uygulamasını reddetmesi üstüne mevzu Yargıtay gündemine geldi.
Bundan dolayı Hollanda Yüksek Mahkemesi Başsavcısı’ndan görüş istendi. Başsavcı Myriam de Bruijn – Lückers, zorunlu doğum kontrolü uygulamasının, kişinin kendi kaderini belirleme hakkına aykırı bulunduğunu belirtti.
Uygulamanın insan hakları ihlaline yol açtığını vurgulayan Hollandalı başsavcı, düzenlemenin, fizyolojik bütünlüğü güvence eden internasyonal anlaşmalara da aykırı bulunduğunu altını çizdi.
Başsavcıya gore, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hiçbir süre zorunlu doğum kontrolü mevzusunda karar vermemiş olsa da, bazı kararlarında zorla kısırlaştırmayı insan hakları ihlali olarak değerlendirdi.
‘Doğmama hakkı’
Bir tek ruhsal sorunları bulunan kişilere uygulanan düzenlemenin yasal eşitsizliğe de niçin bulunduğunu korumak için çaba sarfeden başsavcı, sadece bir kadının kendi sağlığı tehlikedeyse zorunlu ilaç adı altında doğum kontrolü uygulanabileceğine işaret etti.
Hakimlerin bu mevzuda değişik görüşlere haiz bulunduğunu belirten başsavcı, zorunlu doğum kontrolü mevzusunda yeni bir mevzuata gereksinim duyulduğunun altını çizdi.
Başsavcının tavsiyesi, Yargıtay’ın vereceği karar açısından büyük ehemmiyet taşıyor.
Yasanın baş yapıcılarından Eski Sıhhat Bakanı Hugo de Jonge’nin, Rotterdam Belediye Meclisi üyesi olduğu dönemde gündeme getirmiş olduğu zorunlu doğum kontrolü önerisi, bazı çocuk mahkemesi yargıçları tarafınca da desteklenmişti.
Yasanın alev ateş savunucularından kabul edilen eski yargıç Cees de Groot, bazı evlatların doğmamama hakkı bulunduğunu savunarak, ruhsal ve zihinsel rahatsızlığı bulunan bayanların doğurduğu evlatların anneleriyle bağ kuramayacağını öne sürmüştü.
Hollanda İnsan Hakları Örgütü ise, iğne ya da rahim içi vasıta yerleştirerek meydana getirilen zorunlu doğum kontrolünün, kadının mahremiyet hakkını negatif etkilediğini ve Hollanda Anayasası’nın, kişinin iradesi haricinde vücuduna müdahaleyi yasakladığını savunuyordu.
Yoruma kapalı.