
Kaynak, Getty Images
14 Ağustos 2022, 11:05 +03
Hayatınızın tümü bir film şeridi benzer biçimde gözlerinizin önünden geçse gördükleriniz acaba sizi mutlu eder mi? Pişmanlıklarınız olur mu?
BBC muhabiri Emma Barnett, ölüme yakın deneyimleri olan iki kadın yazarla konuşup hayata bakışlarının iyi mi değiştiğini sordu.
Georgina Scull ve Tanya Shadrick, ‘ikinci hayatlarına’ geçişin fazlaca süratli bir süreç olmadığını, sabırlı ve yürekli bir halde hayatlarını değerlendirip, yeni kararlar almaya çalıştıklarını anlatıyor.

Georgina’nın hikayesi
Georgina, 37 yaşlarındayken dış gebelikten dolayı fallop tüplerinin (yumurta kanalı) patlaması sonucu neredeyse ölüyordu.
İyileştikten sonrasında yaşamı dolu dolu yaşamanın ne demek bulunduğunu idrak etmek için benzer deneyimleri olan başka hanımlarla konuşmaya karar verdiğini söyleyen Georgina, yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor:
“İyileştikten sonrasında kendimi geçmişle gelecek içinde sıkışmış hissetmeye başladım. Hayatımda bazı değişimler yapmam icap ettiğinin farkındaydım fakat bu fazlaca yavaş bir süreç oldu, seneler sürdü.
“Eşimden derhal ayrılmak istemedim fakat bir noktada ayrılmam icap ettiğini hissettim. İşimi de değişiklik yapmak istiyordum. Fakat ilk etapta korktum hayatıma aynı şekilde devam ettim.
“Pişmanlıklar bir çok süre başka insanların beklentilerine nazaran yaşamaktan geliyor. Ben de bir noktada beni mutsuz eden şeyleri oturup tek tek değerlendirdim. Fakat kendimi geçmişten ayırmam zordu.”
Tanya’nın hikayesi
Tanya ise 33 yaşlarında doğum sonrasında arteriyel kanama geçirdi. Komadan çıkınca Tanya ‘ikinci yaşamını’ değişik bir halde yaşamak istediğine karar verdi.
“Oldukca ani bir halde oldu. Aniden kanamaya başladım. Öleceğimin farkındaydım, fazlaca korkutucuydu” diye deneyimini özetleyen Tanya sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“‘İlk hayatımdaki’ korkaklığım yüzünden fazlaca pişman oldum. Kağıt üstünde oldukça başarıya ulaşmış görünüyordum fakat aslen yaşamdan kaçıyordum.
“Hayatta uyanma çağrıları fazlaca ani oluyor, çoğu zaman bu tür acil durumlarda yaşanıyor. Bu çağrıları en iyi şekilde değerlendirmek de zaman alıyor.”
Georgina ile Tanya yaşamı dolu dolu yaşamanın 7 yolunu paylaşıyor.
1. Ne istediğin mevzusunda dürüst ol
Georgina, hayatımızın arkadaşlarımız, ailemiz ve işimiz benzer biçimde çeşitli bölümlerden oluştuğunu ve yaşamdan istediklerimizin ara sıra değiştiğini paylaşıyor.
Hayatımızın değişik bölümlerini ara sıra gözden geçirip bizi mutlu etmeyen şeyleri hayatımızdan çıkarmayı, mutlu edenlere ise daha fazlaca sarılmamızı öneriyor.
Tanya hayatta kendimizi çeşitli sebeplerden dolayı özgür hissetmediğimiz zamanlarda pişmanlık duygusuna kapılmanın yada yeni maceralara atılmak istemenin fazlaca düzgüsel bulunduğunu söylüyor.
Tanya, bu mevzuda iç sesimizi dinlememizin, kendimize güvenmemizin ve sabırlı olmamızın önemini vurguluyor.
2. Yapmak istediklerini erteleme
Georgina, hayatta her insanın gelecek için planlar yaptığını sadece kimi zaman geleceğe fazla odaklanıldığında hali hazırda neler yapıldığının yada yapılabileceğinin görmezden gelindiğini anlatıyor.
Georgina, “Gitmek istediğiniz o geziye gidin, buluşmak istediğiniz arkadaşınızla buluşun, yeni hobilere başlayın. Bu tarz şeyleri yapmak için muhteşem bir süre yok. Şimdinin tadını çıkarın” diyor.
Tanya, “Hayatta daima belirli hedeflerinizin olması gerekmiyor fakat her seyahat yaşamaya kıymet. Yeni deneyimlere açık olun” diyor.
3. Geçmişi değiştirmeye çabalamayın
Georgina, hayatta verdiğimiz bazı kararların geçmişimizi değiştirebilmek için bir çaba bulunduğunu anlatıyor.
Georgina, “Maddi imkanları kısıtlı bir ailede büyüdüyseniz hayatınızda önceliğiniz para kazanmak olabilir. Yada sevgi dolu bir ailede büyümediyseniz hep sevgi arıyor olabilirsiniz. Fakat geçmişi değiştirmenin olanaksız bulunduğunu ihmal etmeyin. Yapabileceğimiz tek şey şimdiyi dolu dolu ve istediğiniz şekilde yaşamak” ifadelerini kullanıyor.
(*7*)4. Kendinize süre kısıtlaması koymayın
Tanya, “Toplumumuz her soruna süratli çözümler arıyor. Bir ayda iyi mi 10 kilo verebilirim, ya da 6 haftada iyi mi 5 kilometre koşabilirim benzer biçimde hedeflerimiz var. Aslen kendimize daha uzun süreler tanıdığımızda fazlaca daha garip şeyler olabiliyor” diyor ve sözlerine devam ediyor:
“İngiltere’de çıraklık yapmanın süresi genel anlamda 7 senedir. En fazlaca yapmak istediğimiz şeylere niçin bu kadar süre tanımayalım? Kendinize şu suali sorabilirsiniz, 10 yada 20 yıl içinde bir mevzuda uzmanlaşma garantiniz olsa hangi mevzuyu seçerdiniz?”

Kaynak, Getty Images
5. Yeni şeyler denemeye devam edin
Georgina, “Bir rutinin içinde hapsolmak fazlaca kolay. Arada gittiğiniz bölgeleri ve yaptığınız aktiviteleri değiştirmeyi deneyin. Yeni insanlarla tanışın. Eğer bu tarz şeyleri yapmazsanız dünyanız gitgide küçülecektir” diyor.
Tanya ise, “Yaşamak için ne şekilde mi heyecanlanabilirsiniz? Sevdiğiniz 100 şeyi sıralamayı deneyebilirsiniz örneğin. Günler yada haftalarca bununla uğraşın. Bu sürecin sonunda sizi mutlu eden ve heyecanlandıran şeylerin farkına varacaksınız” önerisinde bulunuyor.

6. “Sevgiyi tanıyın”
“…Ve yalnız duygusal sevgiden bahsetmiyorum. Arkadaşlarınıza, ailenize, kendinize yada işinize olan sevgiyi de tanıyın” diyen Georgina sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“Kimi zaman sevgi derhal önümüzdeyken değerinin farkına varamayabiliyoruz. Sadece mutluluğumuza ve yaşama sevincimize katkıda bulunmak için yapabileceğimiz en etkili şeylerden biri hayatımızdaki sevgiyi tanımak ve onun kıymetini bilmek.”
7. İnsanların ne düşündüğünü unutun
Tanya, “Kaç kişinin toplumsal medya paylaşımlarınızı beğendiğini, yada insanların tercihleriniz hakkında yorumları dikkate almamaya çalışın” diyor ve devam ediyor:
“Hayatta yapabileceğiniz en büyük değişiklik daha çok deneyime evet demek, partilere gitmek, yaşamdan saklanmamak. Yapmakta en fazlaca zorlandığımız ve yapmamayı seçtiğimiz şeyler bizlere hemen sonra pişmanlık olarak geri dönüyor.
“Kıymet verdiğiniz şeyler için birazcık cesaret göstermeyi deneyin.”
Yoruma kapalı.