Güncelleme 6 saat ilkin
Hatice Kamer | Diyarbakır

Kaynak, HDP
HDP’li siyasetçi Aysel Tuğluk, teşkilat yöneticiliği iddiasıyla yargılandığı Kobane davasında tahliye edildi.
Geçtiğimiz hafta 15’inci duruşması görülen davada mahkeme heyeti Aysel Tuğluk’un müdafa yapmasını istemişti.
Avukatları bu durumu “işkence” diye niteleyerek karşı çıkmıştı.
Aynı cezaevinde kalmış olduğu arkadaşlarının yardımıyla SEGBİS üstünden mahkeme salonuna bağlanan Aysel Tuğluk, sorulan soruların çoğuna cevap verememiş, müdafa yapamayacak durumda bulunduğunu ifade etmişti.
Mahkemenin ara sonucunda Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesine karar verildi.
Fakat HDP’li siyasetçi, daha ilkin kesinleşen 10 senelik hapis cezası olduğu için tahliye edilmedi.
Bu hapis cezası da 16 Mart 2018 tarihinde, Demokratik Cemiyet Kongresi (DTK) Eş başkanı olduğu dönemde verdiği demeçler ve PKK’lıların cenaze törenine iştirak etmesi sebebiyle “Terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan verilmişti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlamış olduğu iddianamede, DTK’nin Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda kurulduğu ve faaliyetlerde bulunduğunu öne sürmüştü.
Aysel Tuğluk’un avukatları karara itiraz etse de, Anayasa Mahkemesi’ne iki buçuk yıl ilkin yaptıkları müracaat hala karara bağlanmadı.
Iyi mi tahliye edilebilir?
BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan Aysel Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi, Tuğluk’un tahliye edilebilmesinin iki yolu bulunduğunu belirtti.
Bunlardan ilki Adli Tıp Kurumu’nun “Cezaevinde kalamaz” raporu vermesi.
İkincisi de Anayasa Mahkemesi’nin DTK davasında verilen cezasını bozması.
Türkiye’nin, AİHM’in yargı yetkisini kabul eden bir devlet bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin birçok sonucunda AİHM’ne atıf yaptığını hatırlatan Çelebi şöyleki konuştu:
“Aysel hanım DTK davasından ceza aldı. Davada DTK’nin PKK uzantısı olduğu öne sürülmüştü.
“AİHM’in Büyük Daire Demirtaş sonucu var ve o kararda DTK’nin yasadışı bir yapılanma olmadığı, bir sivil cemiyet örgütü olduğu belirtiliyor ve bundan dolayı verilmiş tutuklama kararının da hukuka aykırı olduğu vurgulanıyor.
“Anayasa Mahkemesi’nin de, AİHM’in verdiği kararın aksine bir karar vermesi bizce mümkün değil.
“AYM’nin başvurumuzu sonuçlandırması halinde Aysel Hanım’ın beraat etmesinin önünde de engel bir durum kalmıyor fakat maalesef süreç uzadıkça uzuyor.
“Ek olarak şu anda içeride olmasının yarattığı mağduriyet de AİHM kararlarına uygun değil.”
‘AYM AİHM’e aykırı karar veremez’
AYM’nin, AİHM’in önceki içtihadına aykırı bir karar vermeyeceğini belirten Çelebi, mahkemenin süreci bilgili olarak uzattığını öne sürdü, “Cezanın çoğunu tamamlandıktan sonrasında mı başvuruyu karara bağlayacaklar, karar verdikten sonrasında da ‘pardon geri aldık mı’ diyecekler?” sözleriye uzayan sürece tepki gösterdi.
Tuğluk için ihlal sonucu çıkması halinde geriye dönük tekrardan yargılama yapılması ya da beraat sonucu verilmesi icap ettiğini belirten Avukat Serdar Çelebi, şöyleki devam etti:
“Aysel Hanım annesinin ölümünde cezaevindeydi ve cenazesine meydana getirilen saldırılar da bu hastalığı tetikledi.
“Telafisi olanaksız bir durum ortaya çıktı, hukuk devletinde ‘Geç gelen hakkaniyet, hakkaniyet değildir’ ilkesi üstünden mevcut durumda en kısa yoldan netice almak üstünden karar verilmeliydi.
“Bu yüzden AYM’nin bir an ilkin karar verip bu mağduriyeti sonlandırması lazım.”

Kaynak, Getty Images
Şubat ayında rapor hazırlanmıştı
HDP’li siyasetçi Aysel Tuğluk, 1-4 Şubat tarihleri içinde İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) gözlem altında tutuldu ve hazırlanan 25 sayfalık raporda “Hafifçe bilişsel bozukluk gösterdiği buna karşılık davranış bozukluğu göstermediği ve çevresiyle uyumlu olduğu” açıklandı.
ATK raporunda Tuğluk’un “Ceza sorumluluğunun tam olduğu’ kanaatine yer vermişti.
Avukatlar karara itiraz edince ATK 3. İhtisas Kurulu, 22 Haziran 2022 tarihinde yeni bir rapor hazırladı fakat netice değişmedi.
Bu raporda da Tuğluk’un “Cezaevinde tek başına yaşamını idame edebileceği” belirtiliyor.
ATK’nin bu son raporu ile Tuğluk tahliye edilmedi ve yargılandığı Kobane davasında müdafa yapmasına gerekçe yayınlandı.
Tahliye kararının arkasından Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi ve HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Görevli Eş Başkanı Avukat Serhat Eren, Cumartesi günü Diyarbakır’da bir basın açıklaması yapmış oldu.
ATK 3. İhtisas Kurulu’nun raporunun “tek yanlı, tutarsız ve yüzeysel görüşler içeren, kanıta dayalı olmayan, bilimsellikten ve objektiflikten uzak bir dile ve içeriğe haiz bulunduğunu” öne devam eden avukatlar, bu raporun bildiri edilmiş olduğu 13 Temmuz 2022 tarihinde yeni bir itirazda bulunduklarını belirtti.
‘Rapora meydana getirilen son itiraz karara bağlanmadı’
BBC Türkçe‘ye konuşan Serhat Eren, rapora meydana getirilen son itirazın da hala karara bağlanmadığını söylemiş oldu.
Son ATK raporunda, üç hekimin karşıcılık şerhi koyduğunu belirten Eren şunları aktardı:
“Daha önceki ATK raporlarında karşıcılık şerhi yok fakat bu sonuncusunda üç doktor karşıcılık şerhi koymuş.
“Nitekim Çevik Bir’in sonucunda ‘hekimlerin uzun soluklu yapmış olduğu gözlem sonucu’ ibaresi var.
“Aysel Tuğluk’un son raporundaki üç karşıcılık şerhinde hekimler, Aysel Tuğluk’un cezaevi şartlarında üç ay süresince her gün nörolog ve psikolog nezaretinde takibinin yapılması gerekiyor ve üç ayın sonunda çıkacak gözlem raporu sonucuna bakılırsa yeni bir karar verilmesi gerekiyor diye fakat bu talep de oy çokluğu ile reddedilmiş.”
Avukatlar, yaptıkları itirazların sonucunu bekliyor.
Avukat Eren, bu süre zarfında Aysel Tuğluk’ta demans ve demansa bağlı birçok yeni rahatsızlığın geliştiğini, her gün yeni sorunların baş gösterdiği bilgisini de ekledi:
“Sağlığı her geçen gün daha da kötüye gittiği için tüm bu süreçler yeni müracaat sebebi de olabilir. Avukatları da duruma bakılırsa yeni bir müracaat yapabilir.”
Yoruma kapalı.