Güncelleme 39 dakika ilkin
Ayşe Sayın | Ankara

Kaynak, Getty Images
Türkiye son 24 senenin en yüksek enflasyonu ve derhal her insanın hissettiği yaşam pahalılığını yaşarken, bu durumun iktidardaki AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oylarında düşüşe yol açmış olduğu birçok kamuoyu şirketi tarafınca ifade ediliyor.
AKP kulislerinde de Nurettin Nebati’nin Gömü ve Maliye Bakanlığı’na gelmesi ve Aralık ayındaki kur krizi sonrasında enflasyondaki üstün dereceli artışın parti oylarına negatif yansıdığı kabul ediliyor.
Sadece emekli, asgari ücret zamları, 3600 ek gösterge düzenlemesinin pozitif etkilerinin görülmeye başladığını ve Erdoğan’ın oylarının yüzde 39-41 bandına çıktığını korumak için çaba sarfeden AKP kurmayları, yaşanmış olan durumu aile içi kavgaya benzeterek, “Evet evde geçimsizlik, huzursuzluk var fakat bu, boşanacakları anlamına gelmiyor” sözleriyle özetliyor.
Geçen Aralık ayı başlangıcında Lütfü Elvan’ın istifasının peşinden ekonominin başına, Nurettin Nebati’nin getirilmesi, Erdoğan’ın “faiz niçin, enflasyon netice” sözleriyle özetlediği, faiz artırımına karşı tutumu doğrultusunda uygulanan iktisat politikası, Aralık sonunda kur krizi ile sonuçlanmıştı.
İktidarın kur korumalı mevduat sistemini uygulamaya koymasıyla bir süre frenlenen döviz kurlarındaki artış, enflasyon ve yaşam pahalılığına ise çözüm olmadı.
İktidar asgari ücrette bu yıl ikinci kez, Temmuz ayında artış yapılmak mecburiyetinde bırakıldı.
Bir anlamda “seçim arifesinde” yaşanmış olan ekonomideki bu negatif gelişmelerin peşinden emekli, işgören ve 3600 ek gösterge düzenlemesi ile ücretli kesimleri enflasyona ezdirmeme hesabı icra eden iktidar partisine gore, bu adımlar seçmende de pozitif karşılık buldu.
Oylara iyi mi yansıdı?
AKP’de ekonomide alınan kararların oylara iyi mi yansıdığı da dikkatle izleniyor. Parti kurmaylarının verdiği bilgiye gore geçen Aralık ayında yaşanmış olan kur krizi sebebiyle yılbaşında partinin oyları yüzde 34’lere, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyları da yüzde 46’ya kadar geriledi
Şu anda parti anketlerinde Erdoğan’ın oyu yüzde 49-51 bandında, partinin oyu ise yüzde 38’lerde göründüğünü belirten AKP kurmayları, son üç aydır da bu oranda gerileme olmadığını belirtiyor.

Kaynak, Getty Images
‘Geçimsizlik var’
AKP kaynakları, ekonomik sıkıntılar sebebiyle yurttaşların bunaldığını ve bundan dolayı iktidara kızgınlık ifade etse en zor süreçte bile partiden kopmadığını korumak için çaba sarfediyor.
Yaşam pahalılığı sebebiyle yurttaşın rahatsız bulunduğunu ve tepkisini de gösterdiğini belirten AKP’li bir kaynak, durumu aile içi kavgaya benzetiyor:
“Her evde karı koca içinde geçim sıkıntısı var ise kavga olur. Evet evde bir geçimsizlik, huzursuzluk var, fakat bu boşanacakları anlamına gelmiyor.
“Bizim sahada gördüğümüz iç huzursuzluk var, ekonomiden kaynaklı olarak. Küresel kriz kaynaklı bir mesele var. Son 3 aydır niye toparlanma var peki? Şundan dolayı asgari ücret emekli aylıklarında iyileştirme oldu.”
AKP’ye gore CHP oyları yüzde 23-24 bandında seyrederken, İYİ Parti yüzde 12’nin üstüne asla çıkmadı.
MHP’nin oyunu yüzde 9-10 bandında, HDP’nin ise 9-11 bandında bulunduğunu korumak için çaba sarfeden AKP’lilere gore parti seçmeni, herhangi bir partiye gitmiş değil:
“Bizlerden bir yere oy falan gitmiyor. Pandemi başladığında siyasette bir psikoloji oluştu. Kar-kıyamet olduğunda kimse yerinden kıpırdamaz ya, şu anda da o şekilde bir psikoloji var, hepimiz yerinde duruyor.”
‘Anketler duygusal, gerçek olan sandık’
Anketlerin yanıltıcı neticeleri olabildiğine dikkat çeken AKP’li bir parti yöneticisine gore seçmen kızgınlıkla “oy vermeyeceğim” dese de sandığa gittiğinde çoğunlukla tutumunu değiştiriyor:
“Anketlerde sorulan, ‘Oy vermeyeceğim’ ifadesi duygusal bir ifadedir. Fakat sandıktaki oy verme davranışı rasyonel. Onun için sandıkla anket içinde rasyonel makas vardır. Adama ‘Bu sorunları kim çözer?’ diye soruyorsun, ‘Erdoğan çözer’ diyor. Aslen seçmen, ‘Şu problemi çözün, ben de sana kolaylıkla oy vereyim’ diyor.”

Kaynak, Getty Images
‘Sistemin oturması 10 yıl alır’
AKP anketlerine gore, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile partinin oyları içinde ortalama yüzde 11-12’lik far bulunuyor. Parti ile Erdoğan arasındaki geçmiş yıllarda da yüzde 2-10 arası bir makas bulunduğunu belirten bir parti yöneticisi, cumhurbaşkanlığı sisteminin de bu makasın iyi mi şekilleneceğine tesiri olacağı görüşünde:
“Biz hala eski sistemin siyasal kültürüyle düşünüyoruz. Şundan dolayı cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasal kültürü hemen hemen oluşmadı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili bir siyasal kültür oluşmadığı için her kademede ciddi anlamda kafa karışıklığı var.
“Vakit içinde siyasal partilerin pozisyonu, yürütme ve yasamanın pozisyonu yerli yerine oturacak. Geçişte belli semptomlar oluşacak oluşacak. Bu, vakit içinde parti ve cumhurbaşkanı arasındaki birlikteliğin oylara yansıması şeklinde de olabilir.”
Yoruma kapalı.